28 Mayıs 2024 Salı

Halk sağlığı sorunu olarak tarımda dışa bağımlılık

Türkiye’de gıdaların yurt dışından temin edilmesine dayalı makro politikalar gıda güvenliğini olumsuz etkiledi. 



Tekirdağ Limanı’na Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilen GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) 7 gemi dolusu mısır ve 3 gemi dolusu kanolanın geldiğini ve bu ürünlerin laboratuvar inceleme unusi yapılmadan iç piyasaya sürüldüğüne ilişkin tartışmalar sürüyor. (1)  Diğer taraftan Ukrayna’dan ithal edilen karkas ette, insan sağlığına zararlı salmonella bakterisinin çıktığı iddia ediliyor. (2) Gıdaların yurt dışından ithal ediliyor olması mikrobiyolojik kirlilik ya da GDO’lu olma durumu açısından denetlenmesini güçleştiren bir etken olarak karşımıza çıkıyor. 

GDO’lu gıdalar ve mikrobiyolojik kirlilik

Yurt dışından ithal edilen GDO’lu gıdalar ya da gıdaların salmonella gibi mikrobiyolojik etkenlerle kirlilik durumu ile birlikte ele alındığında var olan dışa bağımlı gıda tedarik sistemin ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açmakta olduğu ortaya çıkıyor. Gıdaların üretim noktasında herhangi bir denetim mekanizmasının bulunmadığı koşullarda sadece ürün bazında denetimlerin yapılması güçlü bir laboratuvar alt yapısını gerektiriyor. Bu da gıda fiyatlarına yansımayan kamusal maliyetlere karşılık geliyor ki, Türkiye’de bu maliyetleri üstlenecek kamusal gıda denetim sisteminin bulunmaması gıda güvenliği ile ilgili risklerin artmasına neden oluyor. 

Gıdaya erişim azaldı

Türkiye’de gıda güvenliğini olumsuz etkileyen bir diğer etken ise dışa bağımlı gıda tedarik sistemi ile gıdaya erişimin kısıtlanmış olması oluşturuyor. Ülkemizde gıdaya erişimin kısıtlanmış olduğu yapılan araştırmaların sonuçlarına da yansımaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ‘İstatistiklerle Gençlik 2023’ sonuçlarına göre 2022 yılında gençlerde günde bir kere ya da daha fazla sebze ya da salata tüketme sıklığı yüzde 35,1, günde bir kere ya da daha fazla meyve tüketme sıklığı ise 28,4 olarak gerçekleşti. Bu veriler gençlerin, her gün 3-5 porsiyon tüketilmesi önerilen sebze ve meyve tüketemediğini gösteriyor. Bu durum günümüzde ve gelecekte ciddi halk sağlığı sağlık sorunlarına yol açabilecektir. (3)

Gıdada dışa bağımlılık

Türkiye’de gıdaların yurt dışından temin edilmesine dayalı makro politikalar gıda güvenliğini olumsuz etkiledi. 1980’li yıllara gelinceye dek ülkemizde gıda ve tarım stratejik sektör olarak değerlendirilmekteydi. 80’li yıllardan sonra kabul gören neo-liberal politikalar ise gıda tedarik sisteminin uluslararasılaşmasına yol açtı. Gıda tedarik sisteminin uluslararasılaşması üretimde avantaj sahibi olunan bazı gıda ürünlerinin ihraç edilmesi, ülke için gereksinim duyulan gıda ürünlerinin ise ithal edilmesine dayanmaktaydı. Tarımın artık stratejik bir sektör olarak görülmekten vazgeçilmesiyle birlikte tarımsal kamu kuruluşlarının tasfiye edilmesi gündeme geldi. Gübre, tarım ilacı, yem, tohum gibi tarımsal girdilerde de dışa bağımlılık ortaya çıktı. Tarım ürünleri ve tarımsal girdilerde ortaya çıkan dışa bağımlılık durumu gıda fiyatlarının giderek artmasına neden oldu. Gıda fiyatlarının yükselmesi ise gıdaya erişimin kısıtlanmasına yol açtı. Gıdaya erişimin kısıtlanması beslenme sorunlarına zemin hazırlamış oldu. 

Kaynaklar:

1. GDO’lu mısırlar nerede? https://www.birgun.net/haber/gdolu-misirlar-nerede-533150

2. Bakana hastalıklı et ithali tepkisi. https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/bakana-hastalikli-et-ithali-tepkisi-2211292 

3. AKP Türkiye’sinde gençler bu hale getirildi: Karamsar nesil https://www.birgun.net/haber/akp-turkiyesinde-gencler-bu-hale-getirildi-karamsar-nesil-530002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder