Sütçülüğün krizi nasıl aşılabilir? Agro-ekolojik süt üretimi

TÜİK verilerine göre içme süt üretimi 2022 haziran ayında, 2021 yılına göre %6 azaldı. Benzer azalışlar 2022 yılının önceki aylarında da gerçekleşmişti. 

Ülkemizde süt maliyetlerinde görülen artış içme sütüne talebi azaltmış görünüyor. Üreticiler maliyet artışı nedeniyle çiğ süt fiyatlarına yeniden zam gelmesi gerektiğini belirtiyor. Türkiye temel besin maddesi olan süt üretim ve tüketimin birbirini sınırlaması anlamında kısır döngüye girmiş bulunuyor. Endüstriyel sütçülüğe verilecek destek paketleri ile ülkemiz sütçülüğünün içinden geçtiği krizden çıkması sağlanamaz. Süt üretiminde agrekolojik dönüşüm gerçekleşmeden ülkemiz sütçülüğünün krizden çıkması olanaklı görünmüyor. Sütçülüğün krizden çıkabilmesi için mekânsal olarak bitki üretimi ile hayvan üretiminin iç içe olduğu, bunların kendi aralarında sıkı ilişkiler kurulduğu agro-ekolojik tarım ve sütçülüğe geçiş için gerekli adımların atılması zorunlu görünüyor. 

Agro-ekolojik tarım ve hayvancılıkta çiftçiler hem bitkisel, hem hayvansal üretimi birlikte yapmaktadır. Bitki atıkları, otlar hayvanlar tarafından besin olarak kullanılmaktadır. Hiçbir bitki artığı ziyan olmamaktadır. Hayvanların gübreleri de kolayca bitkilere verilebilmektedir. Agro-ekolojik tarım ve sütçülük gıda egemenliğinin de önemli bir olanağı olarak görülmektedir. Bu tarz agro-ekolojik tarım ve sütçülük ülkemizdeki süt krizinin aşılabilmesi ve sağlıklı beslenmenin güvence altına alınabilmesi açısından zorunlu görünmektedir.

Deniz Akgün