22 Aralık 2022 Perşembe

Agroekoloji: Yitirilen ilacı yeniden keşfetmek

Tarımda agroekolojiden endüstriyel modele geçişle birlikte besinlerin sağlığı koruyucu özelliklerinin kaybedilmesi sorgulanıyor. 


Son dönemdeki kalp-damar hastalıkları, obezite, diyabet, kanser, oto-immun hastalıklar ve depresyon gibi kronik hastalıkların sıklığındaki artışın çoğu kez beslenme ve yaşam tarzındaki dönüşümden kaynaklı olduğu düşünülüyor. Ancak beslenmedeki dönüşümün altında yatan tarımsal sistemlerdeki değişiklerin de varlığını gözardı etmemek gerekiyor. Agroekolojik tarımsal üretimden uzaklaşmanın koruyucu beslenme faktörlerinin kaybedilmesi ve hastalıklarla ilişkisi son dönemin önemli konularından birini oluşturuyor. Agroekolojinin hastalıklardan koruyucu etkisi biyo-çeşitlilik, mikrobiyal çeşitlilik, tıbbi besinler ve diyet alışkanlıkları başlıkları altında incelenebilir. 

Agroekolojiden uzaklaşılması besin çeşitliliğinin azalmasına neden oldu

Tüketilen besinlerde çeşitliliğin sağlanabilmesi sağlık için önem taşıyan 50'den fazla mikrobesin öğesinin vücuda alınabilmesi ve bu öğeler arasında olumlu etkileşimin oluşması açısından önem taşımaktadır. Örneğin besinlerde bulunan C vitamini ve demirin bir arada alınması ile ince bağırsaklardan demir mineralinin emilimi arttırılarak demir eksikliği kansızlığın ortaya çıkması önlenebilir. Tüketilen besinlerde çeşitliliğin olması yerel olan üretilen ve damak tadının yanı sıra besleyici niteliği de olan gıdalara erişimi de arttırmaktadır.  Agroekolojik tarımsal üretimin besin çeşitliliğine olan olumlu etkisi olmasının tersine endüstriyel tarım teknikleri yiyeceklerin besleyiciliğinin azalmasına neden oluyor. Endüstriyel tarımın yaygınlaşması buğday, pirinç ve mısıra dayalı beslenme şeklinin yaygınlaşmasına yol açmış bulunuyor. Endüstriyel tarımın etkisiyle pek çok kentsel bölgede toplam enerji alımının yüzde 55'ten fazla bu üç tahıldan karşılanır hale geldi.




Endüstriyel muz yerine yerel muz tüketimi ile mikro besin eksikliğinin önlenmesi olanaklı 

Mikronezya'da besin öğelerindeki çeşitliliğin azalması ile sonuçlanan rafine beyaz pirinç, un, şeker ve yağlı etin artmış tüketimi ile birlikte mikro besin eksikliğine bağlı olarak kronik hastalıklarda keskin bir artış gerçekleşti. Bu süreçte çocukların yüzde 12'sinde gece körlüğü, yetişkinlerin ise yüzde 35'inde beslenme ilişkili diyabet olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine iki yıl süreyle yerele git kampanyası düzenlenerek besinlerin yerel üretim ve tüketimini destekleyici şekilde tarımsal üretim ve dağıtım süreçlerini değiştirmeye yönelik girişimler yapıldı. Bu şekilde ticari beyaz gövdeli muz yerine daha besleyici özelliklere sahip yerel muz tüketimi gibi yerel meyva, sebze ve nişastaların tüketiminde artış sağlandı. Bu yolla gece körlüğüne yol açan beta karoten eksikliğini gidermeye yönelik mikrobesin alımının arttırılması söz konusu olabildi. 

Beslenme ile sağlık ilişkisini besin öğelerinin çeşitliliği yerine tarımsal ürün verimliliğini arttırmaya odaklanan endüstriyel tarım sisteminin etkileri kapsamında da değerlendirmek gerekiyor 

Agroekolojik tarım ürünleriyle beslenme otoimmun hastalıkları azaltabilir

Agroekolojik tarım ürünleriyle beslenme besin çeşitliliğinin yanı sıra mikrobiyota çeşitliliğinin sağlanması yoluyla da sağlığın korunmasına katkı sağlayabilmektedir. Endüstriyel tarım sistemi topraktaki mikro ve makro organizmaların yetersizliğine ve besleyici katkı maddeleri ile fertilize edici ürünlerin dışarıdan verilmesini gerektirmektedir. Agroekolojik tarım ise topraktaki besleyici öğelerin mikro ve makro organizmalar aracılığı ile yerel kaynaklardan elde edilmesini sağlayabilmektedir. Agroekolojik tarım tekniklerinin kullanılmasının yiyeceklerde doğal besleyicilerin artışının yanı sıra mikroorganizmadan zengin toprakta üretilen besinlerin yoluyla insan bağırsağındaki mikrobiyolojik florayı da olumlu etkileyebileceği belirtilmektedir. Bağırsak florasının sağlıklı olmasının ise çocuk ve yetişkinlerde allerji, otoimmun hastalıklar ve inflamatuvar bağırsak hastalığı gibi hastaların da daha az görülmesini sağlayabileceğini ortaya koyan ekolojik çalışmalar bulunmaktadır. Beslenme ile sağlık ilişkisini besin öğelerinin çeşitliliği yerine tarımsal ürün verimliliğini arttırmaya odaklanan endüstriyel tarım sisteminin etkileri kapsamında da değerlendirmek gerekir.  

Kaynak:

REDISCOVERING OUR LOST “FARMACY” Agroecology for Food Security and Nutrition, FAO, 2014.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder