Prof. Dr. Tayfun Özkaya'ya göre Endüstriyel tarımın yarattığı sonuçlar olumsuz olmuştur.
Ekolojik kriz
Özkaya'nın belirttiği gibi kimyasal gübre ve ilaçlar büyük bir çevre kirliliği yaratmıştır. Sular kirlenmiştir. Toprak organik maddece fakirleşmiş, kimyasal gübreler topraktaki faydalı mikro organizmaları öldürmüş, bu ise zararlı organizmaların hâkim olmasını kolaylaştırmıştır. Kimyasal gübreler ayrıca yüksek düzeyde sera gazı üreterek küresel iklim değişikliğine katkıda bulunmuştur. Kimyasal gübrelerle otlar daha hızlı gelişmiş, bu defa bunları öldürmek için herbisitlere (ot öldürücülere) ihtiyaç artmış, biyoçeşitlilik azalmıştır. Bunların birleşik etkisi ile bitki hastalık ve zararlıları çoğalmış, bu defa tarım ilaçları kullanımı artmıştır. Süreç kendi kendini besleyen bir kısır döngü halini almıştır. Biyoçeşitliliğin de kaybı ve azalması ile bitkisel ürünlerin besleyici özellikleri azalmıştır. Hayvanların kapalı ve sıkıştırılmış ortamlarda yetiştirilmeleri antibiyotik kullanımının artması ile sonuçlanmış, bu da insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerde bulunmuştur. Hayvancılıkta da biyoçeşitliliğin azalması kullanımının artması ile sonuçlanmış, bu da insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerde bulunmuştur. Hayvancılıkta da biyoçeşitliliğin azalması insanlar için corona vb. zararlı mikropların oluşması ve hızlı yayılması için uygun bir ortam yaratmıştır. Bütün bu olgular endüstriyel tarımın ekolojik krizin oluşumuna etki eden özelliklerine işaret etmektedir.
Ekonomik kriz
Benzer şekilde çiftçiler özellikle son yirmi yıldır bir yandan düşen ürün fiyatları, diğer yandan da artan girdi fiyatlarından oluşan bir makas arasında eziliyorlar. Bu iki kanat arasında oluşan çiftçi gelirleri giderek daralmaktadır. 2022 yılında yaşanan devalüasyon sonrası ithal girdilere dayalı endüstriyel tarımın maliyetleri ciddi ölçüde artmış bulunuyor. Başta gübre olmak üzere, mazot, yem, tarım ilaçları vb. bütün endüstriyel girdi fiyatları aşırı ölçülerde artmıştır. Bu süreçte gıda üreticileri için üretimi sürdürmek, tüketiciler için ise sağlıklı gıdaya erişmek ekolojik kısıtlılıkların yanı sıra ekonomik kısıtlılıklar nedeniyle de giderek daha fazla zorlaşmış bulunuyor. Bununla ilgili olarak Tayfun Özkaya ekonomik ve ekolojik krizden agroekoloji ve gıda egemenliği ile çıkılabileceğini belirtiyor.
Endüstriyel tarımın oluşumunda rol oynadığı ekolojik ve ekonomik krizi aşmaya yönelik olarak gıda egemenliğinin sağlanması agroekolojik tarımı geliştirmeye yönelik politikalar önem taşımaktadır.
Topluluk Destekli Tarım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder